Ruhların sükûnete, kalplerin muhabbete, vicdanların merhamete, zihinlerin ferasete muhtaç olduğu bir dönemde Müslümanların gönlünde on bir ayın sultanı olarak yer edinen Ramazan’ı bir kez daha idrak etmenin heyecan ve sevinci içindeyiz.
Yaşadığımız dünyanın bunca ağrı ve ağırlığından sonra hayatımıza esenlik veren bir ses, serinlik veren nefes, ümit dolu bir müjde olup gelen Ramazan’ın oruçla anlamını bulan, ibadet ve yardımlaşmayla büyüyüp çoğalan feyiz ve bereketinin nefsimizden başlayarak, hanelerimize, milletimize, ülkemize, bütün İslam âlemine ve insanlığa huzur, barış ve selamet getirmesini niyaz ediyoruz. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan ve içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi bulunan Ramazan’ın iklimi, eğiten, olgunlaştıran, tazeleyen, uyandıran, birleştiren mahiyetiyle özel ve müstesnadır.
Oruç, aç, susuz, uykusuz kalmak pahasına kötülüğe teslim olmamaktır. Allah’tan başka kimseye kul olmamanın göstergesi olan oruç, ruhun gerçek özgürlüğünü yaşamaktır. Ramazan, maneviyatı yüksek bir aydır. Herkesin bakışı, duruşu, alışkanlıkları, konuşmaları, tepkileri, kabulleri inanç ve takvaya uyumlu olarak iyileşir, güzelleşir. Gündelik kaygılar, telaşeler, meselelerle hayatımızı dolduran çelişkiler, çekişmeler bilinçli olarak bir yana bırakılır. Ramazan, hayatın akışına teslim olmayıp, hayata inançla, ibadetle, ahlakla, vicdanla akış kazandırmaktır.
Küresel ölçekte yaşanan adaletsiz gelir dağılımının ve ekonomik zorlukların olumsuz etkilerine ilaveten millet olarak yaşadığımız deprem fırtınalarının ağır hüznü ile Gazze’de siyonistlerin yaptığı soykırım, yüreğimizi paramparça etse de bu mübarek günlerin sağladığı eşsiz imkân ve fırsatlarla kurtuluş, refah ve barış umutlarımızı hep taze ve diri tuttuk, tutmaya devam edeceğiz. Gazze başta olmak üzere, İslam coğrafyasının korkunç kıyım ve yıkıma maruz kaldığı şu zor zamanları her gün, her an hüzünle, acıyla yaşamaktayız.
Bugün, Müslümanlar olarak, her şeye rağmen teslim olmamanın, diri, uyanık kalmanın, kötülüğe karşı iyiliğin, küfre karşı inancın, nefrete karşı sevginin, düşmanlığa karşı dostluğun, sömürüye karşı paylaşmanın ve dayanışmanın, savaşa karşı barışın, ölüme karşı hayatın, öldürmeye karşı yaşamanın ve yaşatmanın, barbarlığa karşı medeniyetin caydırıcı, canlandırıcı gücünü göstermenin vaktidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Müslümanların Ramazan’ını tebrik ediyor, hayırlara ve ümmetin kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyoruz.