Müdür ve Müdür Yardımcıları Eğitim ve Bilgilendirme Toplantıları Gelibolu Toplantısı İle Sona Erdi

11 Ocak 2015 tarihinde Dabakoğlu tesislerinde yapılan toplantının haber metni:

Çanakkale Eğitim Bir Sen Çanakkale Şube Yönetimi Pazar günü Çanakkale Merkez Ezine, Lapseki, Eceabat ilçelerindeki okul ve kurum müdürü ve müdür yardımcılarına kahvaltılı eğitim semineri düzenledi. Kahvaltıya misafir olarak katılan İl Milli Eğitim Müdürü Zülküf MEMİŞ selamlama konuşmalarında Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılına vurgu yaparak tüm idarecilerin bu günden itibaren daha çok çalışmaları, Milli Eğitim Camiasına yakışır bir 100. Yıl olması gerektiğini dile getirdi.

Toplantıya ev sahipliği yapan Eğitim Bir Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Numan YAŞAR konuşmasına gazeteci yazar Yusuf KAPLAN’ın ‘Hayalleri olmayan toplumlar, başkalarının hayalleriyle yaşar ve başkalarının hayallerinde kaybolurlar.’ sözüyle başlayarak şu hususları dile getirdi. Eğitim Bir Sen Genel Merkezi tarafından Ankar ada gerçekleştirilen kurucu genel başkanımız Merhum Mehmet Akif İNAN adına düzenlenen Sempozyumu değerlendirerek sözlerine başlayan Numan YAŞAR ; “Üyelerimizi  Eğitim Bir Sen’li olmaya davet ediyoruz” dedi. Kökü mazide olan, tarihin derinliklerinden bugüne ulaşan büyük davanın sancaktarlığını yapmış merhum Mehmet Akif İnan’ın kurduğu Eğitim Bir Sen, Sendikacılığın ezberini bozmaya devam etmektedir. Elbette sendikacılık hak arama, üyelerinin özlük haklarını savunma konusunda üzerine düşeni yapacaktır. Bu iddia tüm sendikaların da iddiasıdır ve bu olmadan sendikacılık olmaz. Fakat, Eğitim Bir Sen’i ve Memur Sen’i farklı yapan bu çalışma ve kazanımlara ilaveten, medeniyetimizin yeniden inşasında üzerine düşen görevi sonuna kadar yerine getirmesidir.  Üyelerimizi  ‘Eğitim Bir Sen’li olmaya davet ediyoruz’  dememizdeki maksat sendikacılığı sadece masada zam almak, özlük haklarında iyileştirme yapılmasını sağlamayı yeterli bulmayarak değerler sendikacılığı dediğimiz, Kendisini yetiştiren ve geliştiren, Ülkesinin ve Milletinin gençliğine bir değer kazandırmayı maddi tüm kazanımların önünde gören, Ülkesinin, Milletinin ve İnsanlığın geleceğine ve kendi adınada İki cihanda kurtuluşuna yatırım yapan bir anlayışa sahip olmayı gerçekleştirmek şeklinde anlıyoruz. Artık her Eğitim Bir Sen üyesi müdür, müdür yardımcısı, öğretmen, memur ve hizmetli medeniyet yolculuğumuzda, bu yolun birer kutlu neferidir. Bu yolculukta önemsediğimiz, altını  çizerek üzerinde durduğumuz iki husus vardır dedi:

‘’Birincisi, Gençlik Projeleri. Medeniyetimizi geleceğe taşıyacak olanlar gençliğimizdir.  Genel Başkanımız Gündoğdu’nun Memur-Sen’in çılgın projesi olarak ifade ettiği Genç Memur Sen bu alanda üzerine düşen görevi yapacaktır. 100. Yıl anısına Çanakkale Genç Memur Sen ve Eğitim Bir Sen tarafından projelendirilen “Şehid Dedeme Mektup” yarışmasını, hem 100. Yıl adına hem de gençliğimizin tarihini ve tarihi şahsiyetleri tanıması adına önemsiyoruz. Bu anlamda tüm üyelerimizin önerileri ve desteklerini bekliyoruz dedi.

İkincisi ise,  ‘Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez’ gibi bu milletin tarihinde olmayan fakat son yıllarda kapitalist ve menfaat odaklı yaşam felsefesinin ürünü olarak toplumumuza empoze edilen bir şey kazanmak için yardımı öne çıkaran sakat anlayışın tarihteki çöplüğüne gönderecek anlayışları hayata yansıtmaktır. Bunun yolunu açacak önemli bir projeye Eğitim Bir Sen olarak ortak olduk ve bunu çok önemsiyoruz. Bu proje, İHH İnsani Yardım Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim Bir Sen’in ortak yürüttüğü ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’(HSBYKV) projesidir.

Dünyada yaklaşık 400 milyon yetim var ve bunların % 80’i İslam dünyasının yetimleri. Bizler Eğitim Bir Sen olarak proje ortağı olmakla dini, rengi, milleti ne olursa olsun Yetimin yanında olmayı, Onları organ mafyasının, fuhuş mafyasının, misyoner kuruluşların insafına bırakmak istemiyoruz. Ayda 90 TL bağış yapmak suretiyle bir yıl boyunca toplam 1080 TL ile bir yetime sponsor olarak kardeş olmayı önemsiyoruz. Sigara gibi hem sağlığımıza zarar veren hem de ekonomimize darbe vuran alışkanlığı olan arkadaşlarımız ve rol model olmaya aday arkadaşlarımız başta olmak üzere tüm arkadaşlarımızı önce kendileri bir yetime sponsor olarak sonra da öğrencilerimizin sponsor olmaları konusunda onları bilgilendirerek tüm arkadaşlarımızı projeye destek olmaya davet ediyoruz.

Bu projenin bizim için yetimlere katkısının yanında bir başka katkısı ise bu milletin çocuklarına, gençlerine ‘Almadan  Verebilme’ alışkanlığı ve özverisini kazandıracak bir proje olmasıdır. Gençlerimiz, öğrencilerimiz bugün hiç tanımadıkları bir ihtiyaç sahibi yetim kardeşi için harçlıklarından fedakârlık edebilme özverisini kazanmışlarsa gelecekte, bu ülke için, bu millet için ve insanlık için fedakarlıkta bulunmaktan asla geri durmayacaktır. İşte bu ruhun kazanılması, Ülkemiz ve Milletimiz üzerinde hesap yapanların hesaplarını boşa çıkaracak ve bu Milleti yıkılmaz ve yeniden dünyaya adaletin yayıldığı model bir toplum yapacaktır.’’

Yaşar, konuşmasının sonunda katılımcı üyelere teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi.